Bedenimiz bize bizim nasıl birisi olduğumuzu anlatır - Kadınlar Güzeldir
Bireysel Gelişim

Bedenimiz bize bizim nasıl birisi olduğumuzu anlatır

Psikolog Bilun Altunlu Armağan

Bedenimize nasıl  bakıp, ne şekilde değerlendireceğimizi öğrenirsek bizim iç dünyamız hakkında bir çok şeyi yansıttığını fark edebiliriz.

Sadece beden hareketlerimiz değil,bedensel şekillerimiz, yiyip-içtiklerimiz ve en önemlisi kronik ve akut hastalıklarımız bizim psikolojimizin ve içsel özelliklerimizin dışa vuran belirtileridir.

Bedensel şekillerimizi anlamayı ve  sınıflandırmayı, fiziksel özellikleri ile psikolojik özellikleri arasında ki bağlantıları incelemeyi ” morfoloji ” ilimi sayesinde yapabiliyoruz. Morfoloji uzun yıllardan beri insanların ilgisini çekmiş ve araştırma konusu olmuştur. Özellikle ortaçağda insanların fizyonomilerinin karakterlerini ne kadar açıklayabileceği ile ilgili De Lescaut ve Cocles bir çok kitap yazmışlardır. Sonra ki yüzyıllarda da morfoloji hep ilgi çekmiş ve araştırılmıştır.

Bedenimizin farklı bölgelerindeki farklı şekil ve büyüklükler bizim kişilik özelliklerimizi ve psikolojik süreçlerimizi dışa vursa da tek tek ele alınarak incelenmezler. Bu özellikler göz önünde tutularak beden bir bütün halinde incelenir.

Bir bedeni incelerken farklı parçaların şekillerinin ne anlam ifade edebileceği önemli bir katkı sağlar ancak bir insanın karakteri sadece burnunun şekline ya da ayağının genişliğine göre değerlendirilemez, tüm bedensel özelliklerinin bir sentezi oluşturularak değerlendirilir.

Yaşadığımız koşullar ve onlarla nasıl baş ettiğimiz bizim farklı beden özelliklerine sahip olmamıza ve çeşitli hastalıklar geliştirmemize yol açabilir.

Örneğin hayatında ki sorumluluklarla baş edemeyen birisi kamburlaşabilir veya sürekli oturarak iş yapan birisinin boynu eğrilebilir,  kalçaları ezik ve geniş bir şekil alabilir.

Ancak anne karnında başlayan genetik serüvenimiz asıl beden şeklimizi ve hastalıklara yatkınlığımızı belirler. Fakat bunlar potansiyel olarak genlerimizde saklıdırlar onları ortaya çıkaran  ilk 6 yaşa kadar olan yaşam koşullarımız sonra da bu aralıkta oluşan diğer yazılarımda da sıklıkla vurguladığım bilinçaltı paradigmalarımız yani bilinçaltına yerleşen düşünce, inanç ve değerlerimizdir.

Şöyle düşünebiliriz; anne karnında hala ne şekilde olduğunu bilmesekte farklı genleri toplayarak kendimizi oluştururuz.

Belki implicit hafızamızda yani enerjetik bazda geçmiş yaşamdan ve atalarımızdan taşıdığımız karmalarımızın etkisi ile farklı genleri anne ve babamızdan seçip bedensel, zihinsel ve emosyonel yapımızı tekamül (evrim) planımıza göre oluşturuyoruz.

Yani cinsiyetimiz,gözümüzün rengi,saçımızın rengi,tenimizin rengi ve dokusu ya da duygusallık özelliğimiz,zekamızı belirleyen neokorteks kıvrımlarımız vs. gibi….

.Bunu bir balığın omurgasına benzetebiliriz ancak doğduğumuz andan itibaren   hissettiklerimiz ,öğrendiklerimiz ,bize bizim hakkımızda söylenenler sonucunda oluşan kendilik fikrimiz,travmalarımız,yaşam şartlarımız sadece kişiliğimizi değil buna bağlı olarak bedensel özelliklerimizi de nasıl geliştirdiğimizi belirler.

Bu süreç aşağı yukarı altı,yedi yaşlarına kadar sürer.

Daha ileriki yıllarda farkında olduğumuz bazı bedensel özellikleri değiştirdiğimizde kişiliğimizin bazı yönlerinin de değiştiğini görebiliriz. Örneğin kambur,omuzları düşük bir beden duruşu olan birisi eğer fizik tedavi,spor ve hareketle bu durumu değiştirirse kendine güven konusunda olumlu adımlar attığı gibi artık istemediği şeylere itiraz edip,hayır diyebildiğini görebiliriz.

Tabii ki bunun tam terside gelişebilir yani bazı kişilik özelliklerini değiştirebilen veya duygusal  blokajlarını açarak içinde biriktirdiği olumsuzlukların üstesinden gelebilen insanların beden şeklinin değiştiğine şahit olmuşsuzdur.

Örneğin zorlamadan onlarca kilo verip bambaşka bir insan tipine dönüşen insanlarla karşılaşabiliyoruz.

Bedenimizin dilini okuyabilirsek,gerçekten bizim iç dünyamızı dışa vurduğunu ve bize bizi anlattığını FARKEDEBİLİRİZ. Bu hem kendimizi tanıyıp empati kurabilmemizi,hem de başkalarını farklı bir gözle değerlendirip empati kurabilmemizi sağlar. Peki bunu nasıl yapabiliriz?

Öncelikle 1930 lu yıllarda morfoloji konusunda derin araştırmalar yapıp beden tiplerini kategorize etmeyi başaran Amerikalı psikolog Sheldon’un 3 tip beden şeklinden başlayabiliriz.

Endomorf tip beden,Mezomorf tip beden ve Hektomorf tip beden olarak şekillendirdiği çalışmasında her bir beden tipinin kişinin hangi karakter ve kişilik özelliklerini anlattığını uzun incelemeler sonucu açıklamıştır.

Kısa zaman içinde gelecek olan yazımda tüm bu beden tiplerinin fizyolojik ve karakteristik özelliklerini sizlerle paylaşacağım ve ekleyeceğim bazı metafizik bilgilerle de siz beden tiplerinden yola çıkarak kendinizi ve çevrenizi kolaylıkla fark edebileceksiniz.

Hoşça kalın, sevgiyle kalın…..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir