İnsülin Direncinize Direnin! - Kadınlar Güzeldir
Sağlık

İnsülin Direncinize Direnin!

ÖZEL BİR NEFES HASTANESİ İÇ HASTALIKLARI (DAHİLİYE) BÖLÜMÜ Uzm.Dr.Mustafa Kemal ÖZBEK

Özel Bir Nefes Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Hekimlerinden; Uzm.Dr.Mustafa Kemal ÖZBEK 

İnsülin Direnci hakkında önemli bilgileri paylaştı.

İnsülin direnci nedir?

Gün içinde aldığınız şekeri yani glikozu enerjiye dönüştürebilmeniz için insülin hormonuna ihtiyacınız vardır. Karaciğer, yağ ve kas dokusu gibi bölgelerinizde insüline karşı duyarsızlık gelişmesi sonucu insülin direnci oluşur. Bu durumda kandaki şeker enerjiye dönüşemez ve yüksek seviyelerde seyreder. Yüksek şeker oranı bir süre sonra metabolik sendrom ve tip 2 diyabete neden olur. Kısaca özetlenirse, insülin hormonunun gereken düzeyde etkili olamamasına insülin direnci denir.

İnsülin direncinin belirtileri:

Ağır bir yemek sonrası, şekerli bir gıda yedikten sonra gereğinden fazla bir ağırlık hissi, uyku hali oluşması;

Yemekten sonra şekerin kontrolsüz olarak düşmeye başlamasıyla el titremesi, terleme,

Mide kazınması şikayetleri;

Kilo almanın kontrol edilememesi

Sık tatlı yeme isteği

Yorgunluk hissi

Bel çevresinin giderek genişlemesi

‘Akantozis Nigrikans’ denilen özellikle koltuk altı, kasık, boyun bölgelerinde esmerleşme

Karaciğerde yağlanma

Kadınlarda adet düzensizlikleri olarak sıralanabilir. İnsülin direnci belirtilerini fark eder etmez mutlaka bir dahiliye uzmanına başvurulmalıdır.


İnsülin direncinin görülme sebebi nedir?

İnsülin direnci genetik yatkınlık, hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme sonucu oluşur. İnsülin direncini sıklıkla genetik yatkınlık zemininde görmekle beraber, son zamanlarda insanların daha sedanter bir yaşam sürmesi, rafineri gıdaların tüketiminin artışı ve “fast food” tarzı beslenmeye olan rağbet ile çevresel etkenlerin ağırlığını daha çok hissetmekteyiz. Bu nedenle kimi zaman hastalarımızdan “Annem, babam tereyağı, bal kaymak ile beslenirdi, onlara bir şey olmadı da bana neden oluyor?” gibi sorularla karşılaşmaktayız. Burada unuttuğumuz şey eskilerin yaşam tarzında hareketin göz ardı edilemez olan yeri.


İnsülin direnci başka hangi hastalıkları tetikliyor?

İnsulin Direncinin Yüksekliğiİnsülin direnci ve obezite ile kanser arasında ilişki saptanan çok sayıda çalışma vardır.

Yemek borusu, Kalın bağırsak, Safra yolları, Pankreas, Meme, Rahim, Yumurtalık, Prostat, Böbrek, Mesane, Tiroid ve Lenf kanseri riskini artırdığı yapılan birçok bilimsel çalışmada gözlemlenmiştir. Ayrıca insülin direnci, şeker hastalığı, inme, kalp damar hastalıkları, ateroskleroz, hipertansiyon, karaciğer yağlanması, lipid yükseklikleri, polikistik over hastalığı ve infertilite gibi birçok hastalık için suçludur. Alzheimer (bunama) ile insülin direnci arasında bağ olduğu da saptanmıştır.

Kimlerde görülür?

Hem kadınlarda hem de erkeklerde ne yazık ki artık her yaşta rastlanabiliyor. İnsülin direnci; fazla kilolularda, yüksek tansiyonu olan kişilerde, özellikle karın çevresi yağlanma sorunu yani abdominal obezite yaşayanlarda, polikistik overi olan kadınlarda, hareketsiz yaşayanlarda, yanlış beslenenlerde ve ailesinde şeker hastalığı olanlarda daha çok görülüyor. Bunların yanı sıra, bozulmuş glikoz toleransı olan, yani şeker hastalığı öncesi ‘gizli şeker’ olarak adlandırılan durumların neredeyse yüzde 60’ında, Tip 2 Diyabet’i olanların ise yüzde 60-65’inde insülin direncine rastlanmakta.

Yaş aralığı

Daha çok erişkinlerde ve ilerleyen yaş grubunda görülüyor. Bunun nedeni de hareketsizlik ve kilo alımının artması. Genetik bir neden yoksa önceleri çok küçük yaşlarda pek görülmüyordu. Ancak son yıllarda yanlış beslenme ve çocukluk obezitesinin artmasından dolayı çocuklarda da daha fazla görülen bir hastalık haline gelmeye başladı.  

TEDAVİ SÜRECİ

Özel Bir Nefes Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü Hekimlerinden; Uzm.Dr.Mustafa Kemal ÖZBEK;

İnsülin direnci tedavisinde öncelikli adım, yaşam tarzı değişiklikleridir. Tıbbi beslenme tedavisi, egzersiz ve hareketin artırılması, uyku düzeninin sağlanması ve sürdürülebilir olması önemlidir. İnsülin direnci tedavisinde tıbbi beslenme tedavisi; bireyin yaşı, cinsiyeti, fiziksel aktivite ve yaşam şekline göre kişiye özgün olarak belirlenir.

İnsülin direnci diyeti tüm besin ögelerini yeterli ve dengeli bir şekilde içermelidir.

Kısa dönem şok programlar uygulanmamalıdır.

Vücut ağırlığının 6 ayda yaklaşık %5-10’unun azaltılması hedeflenmelidir. Bireyin günlük mevcut kalori alımı hesaplanmalı ve ortalama 400-600 kcal azaltılmalıdır.

Haftalık 0.5-1kg ağırlık kaybı hedeflenmelidir.

Sürdürülebilir, uygulanabilir ve lezzetli bir program hazırlanmalıdır.

Dengeli beslenme programı 4-6 öğünden oluşmalıdır. Sık aralıklarla beslenme bir sonraki öğünde fazla yemeyi önler.

Günlük protein alımı toplam kalorinin %20-35’ini oluşturmalıdır. Proteinin yeterli miktarda alınması tokluk hissi ve yağsız vücut kitlesini koruması açısından önemlidir.

Günlük kalorinin %25-35’i de yağlardan alınmalıdır.

Yağda eriyen vitaminlerin emilimi( A, D, E, K) olumsuz etkilenebileceğinden yağ oranı çok azaltılmamalıdır.

Günlük kalorinin %50-65’i de karbonhidratlardan alınmalıdır.

Basit karbonhidratlar yerine(şeker gibi), kompleks karbonhidratlar (tam tahıl ürünleri, baklagiller) tercih edilmelidir.Yaşam tarzı değişikliğini uygulayamayan veya yarar görmeyen hastalara bazı ilaçlarla tedaviönerilebilir. İştah ve hafif kilo kaybı etkisi gösterir.

İnsülin direnci tedavisinde öncelikle bir kan testi yapılarak direnç seviyesi ölçülür. Direncin yüksek olduğu kişilerde 2-3 ay ya da en fazla 6 aylık tedavilerle seviye normale döndürülebilir.

İnsülin direnci seviyesi normale döndüğünde de kilo vermenin önündeki engeller kalkmış olur. Dolayısıyla hastaların hızla iştahları kesilir ve kilo verir. Buna ek olarak da kalp hastalığı, kanser tiplerine yatkınlık ve şeker hastalığı da önlenmiş olur.

İnsülin direnci tedavisinde ilaçların da rolü büyüktür. Sağlıklı bir beslenme ve egzersiz programı ile birlikte gerekli ilaçlar kullanıldığı zaman kişi kilo vermeye başlar. 

İnsülin direncini önleyen ilaçlar şeker tedavisinde de kullanılan ilaçlardır ve 2-3 ay içinde insülin direnci kontrol altına alınıp, seviyesi tamamen normale getirildikten sonra ilaç tedavisi sonlandırılır. Böylece kilo alımı, aşırı yağlanma, damar yağlanmaları, ateroskleroz yani damar sertliği, kalp damar hastalığı riskleri, karaciğer yağlanması riski, özellikle risk altındaki insanlardaki diyabet hastalığına doğru gidişat tamamen engellenmiş olur.

Özellikle şeker hastalığı riski taşıyan hastalarda insülin direnci tespitedilip, doğru tedavi uygulandığında hastalık hiç başlamadan önlenmiş olur. Bu nedenle insülin direnci zamanında tedavi edildiğinde şeker hastalığı riskini ortadan kaldırmak mümkündür. 

İÇ HASTALIKLARI(DAHİLİYE)

Uzm.Dr.Mustafa Kemal ÖZBEK

“Sağlık Hattınız”           

0288 415 7474

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir