Parapsikoloji

Parapsikoloji, ruhsal dünyanın keşfi, duyular dışı algılama, psikolojinin ötesinde, psikoloji ile açıklanamayan anlamlarına gelen.Yunanca kökenli bir kelime olup , “para – ötesinde” , “ psikoloji -ruh bilim” kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşmuştur.

İlk kez 1889 yılında Alman psikolog Max Dessoir tarafından kullanılmıştır. İlk çağdan günümüze uzanan parapsikoloji, orta çağ döneminde okültizm olarak adlandırılmaktaydı. Geçmiş yüzyıllarda aborjinlerin , Kızılderililerin , şamanların bir çok parapsikolojik yöntem kullandığı ve çok kadim , derin bilgilere sahip oldukları bilinmektedir. 

Müslümanlıkda da “nefs terbiyesi”, manevi mertebelerde gelişim için önem taşımaktadır. Mevlevilik, Bektaşilik gibi tarikatlar da ÖZ ün önemini baz almıştır. 

Parapsikolojide esas amaç kendine yolculuk, insan bilincini en üst mertebeye taşımak, evrensel bilgileri anlamaya çalışmak, evrendeki tüm varlıklar ve boyutlar arasındaki enerjitik etkileşimi çözebilmektir. Ama her zaman bu amaçla kullanılmamı, bazı büyük güçler tarafından farklı amaçlara alet edilmiştir. 

İlk kez 1970 ‘ li yıllarda CIA , istihbarat amaçlı 7000 medyumla çalışmıştır. Medyumlardan gelen bilgilerin doğruluğu gözlendikçe Sovyetler Birliği ve özellikle doğu blok ülkeleri bu konular üzerine çalışmalar yapmıştır.

İlerleyen yıllarda psişik güçleri olan askerler (medyumik ,durugörür ,astral seyahat yapabilen) ordulara alınmış , Amerika , Rusya , Çekoslovakya gibi ülkeler savaşlarda bu askerlerden faydalanmıştır.

En çok Çekoslovakya, orta çağda okültizmin, simyacılığın, büyücülüğün yeri olduğu için çok yüksek enerjilere sahip olduğu ve bundan dolayı da II. Dünya Savaşında başarılı olduğu söylenmektedir. 

Günümüzde toplumsal kaygının, stresin, maneviyata olan özlemin, ‘nereden geldim, nereye gidiyorum, yaşam amacım ne’ gibi sorgulamaların artması, huzur ve dinginlik arayışı ile bir öze dönüş başlamıştır. Bu da parapsikolojinin daha da önem kazanmasını tetiklemiştir.

Ruhsal enerjilerin ve güçlerin varlığı çeşitli deneylerle ve gözlemlerle (parapsikoloji uzmanları meta analiz yöntemi kullanmaktadırlar) ispatlanarak ilk kez 20. yy da Amerika’ da parapsikoloji bilim olarak kabul edilmiştir.

Amerika ve Avrupa da eğitimleri başlamış, birçok parapsikoloji derneği ve üniversitelerde parapsikoloji kürsüleri kurulmuştur. 

Parapsikolojinin bir bilim dalı olarak kabul görmesi, deneysel ve gözlemsel metodolojileri kabul eden bilim adamları tarafından bir tartışma konusudur. Sebepler ise; 

-Gözleme dayalı olmayışı 

-Süreç ve zamanın kontrol edilememesi 

-Belli bir tekniğin olmayışı, sistematik olmayışı 

-Kişiye özel ve çok geniş bir yapıya sahip olması 

-Ölçeklendirilemiyor olmasıdır. 

30.Aralık.1969 yılında 300 bilimsel üye Amerika’da parapsikoloji ile ilgili çalışmaya başlamıştır. Rusya, İngiltere, Almanya, Amerika, Çin, Fransa, Japonya, Hollanda, Portekiz ve 

İsviçre de parapsikoloji araştırma merkezleri açılmış, bazı üniversitelerde kürsüleri oluşturularak eğitimler verilmeye başlanmıştır. Amerika, Almanya, Japonya, İskoçya, Fransa ve İtalya’ da parapsikoloji deneyleri yapılan laboratuvarlar oluşturulmuştur. 

Parapsikolojinin oldukça geniş bir içeriği olup bilinen alt başlıkları şu şekildedir; 

1-Telekinezi (Psikokinezi) : Psişik kökenli düşünce enerjisidir. Yunanca kökenli bir kelime olup, canlı ve cansız tüm nesneleri düşünce gücü ile, hiçbir fiziksel temas olmadan hareket ettirebilme yetisidir. Birçok deneyi yapılmış ve ispatlanmıştır. Bazı uzmanlar tarafından dualarda kullanılan pozitif sözlerin ve nazar dediğimiz olayın da aslında birer kontrolsüz telekinezi olduğu söylenmektedir 

2-Levitasyon : Herhangi bir fiziksel temas olmadan canlı ve cansız tüm nesneleri havaya kaldırabilme yetisidir. Nadir gözlenen bir olaydır. 

3-Telepati : Herhangi bir işitsel sese dayalı enerji kullanılmadan düşüncelerin okunabilme yetisidir. 2 kısıma ayrılır 

Alıcı =düşünceleri okuyabilenler 

Verici =düşüncelerini ulaştıranlar 

Özellikle enerjimizin ve frekansımızın uyumlu olduğu kişilerle günlük hayatta da bunun birçok küçük çaplı örneğini yaşamaktayız. 

Kadim bilgilere göre telepati evrensel bir iletişim yoludur. 

4-Durugörü : Gelecek , şimdi ve geçmişte bir olayı oradaymış gibi görebilme yetisidir. 

5-Duruişiti : Gelecek , şimdi ve geçmişte bir olayı oradaymış gibi duyabilme yetisidir. 

6-Duyu Dışı Algılama yani ESP ( Extra Sensory Perception) 

7-Psikometri : Bir cisme dokunarak , daha önce o nesneye dokunmuş kişi ya da kişiler hakkında bilgi edinebilme yetisidir. 

8-Rüyada ESP 

9-Hipnoz ve Hipnoz Altında ESP 

10-Hayvanlarda ESP 

11-Teleportasyon (ışınlanma) 

12-Paranormal Şifacılık ve Teşhis- Otoskopi – Alteraskopi 

13-Telemnezi : Hastanın yerine kendini koyup telepatik bilgi olarak teşhis koyabilme yetisidir. 

14-Astral Seyahat (Örn; Piri Reis’in haritaları) 

15-Çakralar 

16-Aura : Beden etrafını saran enerji alan. Özel bir teknik olan Kirlian Fotoğrafçılığı ile görüntülenebilmektedir. 

17-Biokozmik Enerji 

18-Psişik Arkeoloji 

19-Prekognisyon : Sezgisel veya vizyon şeklinde önceden haberdar olma yetisidir. 

20-Radyestezi: Suların, madenlerin yerlerini bulmada, canlıların sağlık durumlarını, hastalıkları teşhis etmede ve diğer çeşitli konularda, birtakım maddelerden yapılma çubuk ve sarkaç aletlerini kullanarak bilgi edinmeyi amaçlayan bilim dalıdır. 

21-Geller Etkisi: Adını , psişik güçleri olduğunu , metalleri bükebildiğini iddia eden İsrailli Uri Geller’den alır. Nesnelerin moleküllerini kontrol edebilme yetisidir. 

Parapsikoloji kapsamına giren çeşitli şifa enerjilerini ve düşünce tekniklerini kullanarak kişiler üzerinde olumlu dönüşümler sağlamak, günümüzde kişisel gelişim ve holistik sağlık adı altında oldukça yaygın kullanılmaktadır. Artık insanlık kolektif bilincin de etkisi ile birçok konuda farkındalık geliştirmiştir.

Bilinçaltının muamması tam olarak çözülemese de artık biliniyor ki burada olumlu, olumsuz, önceki hayatlardan gelen, atalardan gelen, ebeveynlerden gelen, anne karnından gelen, toplumun ve kendimizin bilinçli /bilinçsiz oluşturduğumuz çok fazla kayıt var.

Bunların çoğu bizim çekirdek inançlarımızı oluşturmakta ve olumsuz olanlar hayatımızı negatif yönde etkilemektedir. Negatif kayıtlar negatif enerjiler yayarak hayatımızda çeşitli blokajlar yaratır.

Bilinçaltımızdaki negatif oluşumların bazıları travmalar, korkular, yanlış inanç kalıpları ve egodur. Aynı zamanda atalarımızın ya da bizlerin bilmeyerek oluşturduğumuz karmalar da hayatımızı olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

Bu dönüşüm çalışmaları ile kişi belli bir şuur halindeyken bilinçaltındaki bu negatif kayıtlara ulaşılıp yerine olumlu kayıtlar ekilmektedir. Aura , çakralar , enerji bedenlerdeki tıkanıklıklar , karmalar şifalandırılabilmektedir. 

Kuantum enerji, Reiki , Shamballa , Kundalini Reiki gibi bir çok enerji evrenseldir ve tüm insanlık için var edilmiştir. İnsanlığın en çok ihtiyacı olan; özünü hatırlamak, birlik bilincinde olmak, şükretmek, yargısızlık ve koşulsuz sevgidir. Tüm bunları bilip eylemsizlik durumundan çıkmak gerekir. 

Sanem Balbay 

İnstagram :reiki_enerjim