Cinsel Sorunlar İlişkilere Zarar Veriyor!

Cinsel birleşme başlamadan ya da cinsel birlikteliğe başladıktan sonraki ilk 1-2 dakika içerisinde, istem dışı ve kontrolsüz şekilde boşalma erken boşalma olarak kabul edilmektedir. Bu rahatsızlık, erkekleri olduğu kadar kadınları da sıklıkla etkiliyor. Erken boşalma sorununun uzun süreden beri devam etmesi halinde hem erkek ve hem de kadın partner, ilişkiden beklenen tatmin duygusu yaşayamaz. Bu önemli sağlık sorunu psikolojik veya fiziksel nedenlerle ortaya çıkabiliyor. Uygulanan genel tedaviler ile birlikte çiftlere özel tedavi yaklaşımları sayesinde erken boşalma belirgin ölçüde yönetilebiliyor ve cinsel birleşme süresi uzatılabiliyor. Unutulmaması gereken erken boşalmanın bir ayıp ya da utanılacak bir durum olmadığıdır. Bu rahatsızlıktan yakınan hastalar genellikle doktora gitmekten utanmakta ve çekinmektedir. Oysa biliyoruz ki vücudumuzdaki diğer hastalıklardan farklı bir durum yok. Sorun var ise doktora başvurup çare aramak konusunda yeterli cesaret de olmalı. Erken boşalma yakınması olan hastalarımızı uzun süre geçmeden doktora başvurma konusunda cesaretlendirmeliyiz.

İlerleyen yaşla birlikte görülme sıklığı artan sertleşme bozukluğunun pek çok fiziksel nedenlerle meydana gelebileceğini ifade eden Prof. Dr. Ömer Faruk Karataş: “Penisin cinsel birliktelik için yeterli sertliğe ulaşmaması veya oluşan sertliğin cinsel ilişki sonlanana kadar sürdürülememesi erektil disfonksiyon yani sertleşme problemi olarak tanımlanmaktadır.

Fiziksel nedenlerle meydana gelen sertleşme probleminin ardında damarsal problemlerin olma ihtimali yüksek. Sertleşme problemi diyabet, yüksek kolesterol, hipertansiyon ve kalp damar hastalıkları gibi tehlikeli sağlık sorunlarının kimi zaman ilk belirtisi olarak karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin üroloji uzmanları tarafından detaylı şekilde muayene edilmesi, ileri tetkiklerle sorunlarının kaynağının araştırılması gerekiyor.

Günümüzde sertleşme sorununun farklı yöntemlerle tedavisi mümkün. İlaç tedavilerinin yanı sıra şok dalga tedavisi (ESWT ya da LSWT) sertleşme sorununun ortadan kalkmasına yardımcı oluyor. Peniste hiç kanlanma olmaması ya da yeterli kan akımına rağmen kanın peniste sertlik sağlayacak kadar şekilde belli bir süre tutulamaması ile karakterize ileri vakalarda mutluluk çubuğu olarak da adlandırılan penil protez tercih edilebiliyor.

Penil protezler hem baba olmayı engellemiyor hem de cinsel ilişkilerin kadın ve erkek açısından tatmin edici şekilde sonlanmasını mümkün kılıyor. Halk arasında ‘mutluluk çubuğu mutlu eder mi?’ sorusu yaygındır. Bu soruya genel manada evet yanıtını verebilirim. Önemli olan tedavi öncesi hastalığa yol açan sebeplerin doğru belirlenmesi ve uygulanacak olan cerrahinin de alanında deneyimli, penis anatomisine hakim üroloji uzmanları tarafından gerçekleştirilmesidir.” şeklinde açıklama yaptı.

Yaşın ilerlemesi ile birlikte ortaya çıkan penis eğriliği Peyronie hastalığı olarak adlandırılıyor. Bu hastalık peniste sertleşmeyi sağlayan silindir şeklindeki yapılarını çevreleyen kılıfta sert plakların oluşumu ve peniste şekil bozukluğu ile karakterizedir. Peyronie hastalığı hem sertleşme problemine yol açıyor hem de tedavi edilmediğinde ve penisteki eğrilik çok ilerlediğinde cinsel ilişkiye girilmesini imkansız hale getiriyor. Tedavi kapsamında  eğrilik cerrahi ya da cerrahi dışı yöntemler ile tedavi edilebilmektedir. Penis eğriliği ile birlikte sertleşme sorunu olan ve cerrahi ihtiyacı olan hastalarda hem eğriliği düzeltmeye yönelik hem de sertleşme sorununu ortadan kaldıracak şekilde cerrahiler yani penil protez ameliyatları da tercih edilebiliyor. Peyronie hastalığı tedavisinde ameliyat dışı çözümler de mevcut. Eğriliğin giderilmesinde cerrahi tedavi en son seçenek olarak kabul edilmektedir. İlaç tedavileri ve plak içerisine ilaç enjeksiyonu hastanın sağlık durumu değerlendirildikten sonra uygulanabiliyor.

Kadınlarda cinsel istek bozuklukları, orgazm olamama ya da orgazma ulaşmada gecikme, ağrılı cinsel ilişki ve vajinismus gibi cinsel işlev bozukluklarının kadınlar kadar erkekleri de etkilediğini vurgulayan Karataş, özellikle vajinismusun çok yaygın görüldüğünü belirtti ve “Vajinismusta yalnızca kadın değil çift tedavi edilmeli. Vajinismus kadınların kendi başlarına durumu kontrol edebildiği bir cinsel işlev bozukluğu değildir. Profesyonel yardım alarak çok daha kısa sürede hastalık ortadan kaldırılabiliyor. Vajinismus tedavisi sebepler doğrultusunda yapılsa da çiftlerin eş zamanlı destek istemesi tedavi sürecinin başarısı ve çiftler arasındaki bağların güçlendirilmesi adına büyük bir öneme sahiptir. Kadınlarda idrar kaçırma ve tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları da cinsel yaşamı ve günlük yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor. Tedavi süreçlerinde gecikme çiftlerin sağlık ve mutluluklarını baltalayabiliyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.