Farkındalık ve Yaratıcılık Yolunda "Düşüncelerimizi" Keşfetmek - Kadınlar Güzeldir
Bireysel Gelişim

Farkındalık ve Yaratıcılık Yolunda “Düşüncelerimizi” Keşfetmek

Psikolog Bilun Altunlu Armağan

 
Zihnimiz hayatımızı nasıl,ne şekilde ve ne hissederek yaşayacağımızı belirleyen en etken gücümüzdür.

Duygularımızın bizi yönettiğine inanılır ancak zihnimizden geçen her düşüncenin duygusu olmasa da  her duygunun bilinçte veya bilinçaltında mutlaka bir düşüncesi vardır. Ve bu düşünceler tekrarlandıkça inançlara dönüşürler ve bizim mutlak gerçeğimiz olurlar. Böylece hem kendimiz hem de çevremiz ve koşullarımız hakkında belirli bakış açılarımız ve değerlendirmelerimiz oluşur. Kısaca zihnimizin inandıkları bizim yaşadıklarımızı oluştururken nasıl yaşayacağımızıda belirler.


      Zihin neye inandırılırsa onu doğru kabul eder. Yani halüsinasyon zihnin önemli bir faaliyetidir.

Örneğin Dr. Paul Sheely tarafından yapılan bazı araştırmalarda hipnoz altında olan deneklere kendi adlarını unutacakları telkin edilmiştir ve transtan çıktıklarında kişiler gerçekten kendi isimlerini hatırlayamamışlardır.

Dahada ileri gidilmiş,hipnoz altında kişilere odada bir başka kişi olduğu halde,odada kimsenin olmadığı tekrar edilerek söylenmiş ve uyandıklarında odada ki diğer kişiyi algılayamamış ve hatta görmemişlerdir.

Son zamanlarda daha da şaşırtıcı deneyler yapılmış ve bir kağıda bir kaç cümle yazılarak bir kişinin arkasına saklanmış ve hipnoz altındaki katılımcılara odada sadece yazılı bir kağıdın olduğunu ve yazılanları rahatça okuyabilecekleri söylenmiştir.

Normal şartlarda başka bir kişinin arkasına saklanan kağıdı görmelerine imkan yokken katılımcılar zihinlerinde odada başka bir kişinin olduğuna inanmadıklarından, hepsi kağıtta yazılanları eksiksiz okumuşlardır.


Böylesine inanılmaz bir güce sahip olmamıza rağmen bazen düşüncelerimizin ve zihnimizdekilerin farkında bile olmayız. Ancak duygusu yoğun olan ve nörolojik bir bilgi işleme yoluna dönüşmüş inançlarımızın bazılarını biliriz. Halbuki tüm bu inanç ve düşüncelerimiz hem hayatı nasıl algılayacağımızı ve nasıl yaşayacağımızı, hem de yaşam koşullarımızı nasıl oluşturacağımızı belirler. Yani zihnimiz hayatımızı yaratır.

Bu durumun nasıl oluşabileceğini bize kuantum fizik kavramları açıklamaktadır. Kuantum fizik sayesinde artık biliyoruz ki her şey enerjiden ibarettir. Evren büyük bir enerji okyanusu gibidir. Enerji yok olmaz ve var edilemez. Enerjinin dili titreşimdir ve her titreşimin bir frekansı vardır. Sadece kaba madde formundaki fiziksel varlıklar değil,tüm düşünce,duygu ve inançlarımızda enerjiden oluşur.

Farklı titreşim ve frekanstaki bu ince enerjiler birbirini çeker ve olasılık halinde titreşen enerjileri belirli olay ve durumları oluşturmak üzere bir araya getirirler.


Bu durumu kısaca zihnimizdeki mutlak gerçeğe dönüşen düşüncelerimizin (duygusu olan) yaşamımızı belirli bir biçimde algılamamızı ve algıladığımız gibi de yaratmamızı sağlayan en önemli gücümüzdür şeklinde özetleyebiliriz.
                  

NE DİLEDiĞİNİZE DİKKAT EDİN ÇÜNKÜ GERÇEKLEŞEBİLİR”


İşte tamda bu yüzden pozitif ( olumlu) düşünen insanların yaşamdaki hedeflerine ulaşma şanslarının daha yüksek olduğu çok iyi bilinen bir gerçektir. Ancak sürekli olumlu düşünmek pek mümkün olmayabilir. Gereksiz inançlardan ve olumsuzluktan kurtulmak,yeni bir perspektif geliştirmek için önce düşüncelerimizi fark etmemiz önemlidir.
        

Kendi zihninizdekileri anlayabilmek için; her gün zihniniz ne ile meşgul? yani en fazla neyi düşünüyorsunuz ve ne şekilde düşünüyorsunuz? sorularını kendinize sorun. Daha çok çözüm odaklımısınız?

Çözümlerinizin olumlu sonuçlarını mı daha fazla düşünürsünüz?

Yani daha fazla umut dolumudur zihniniz? Yoksa yoğunlukla dertlerinize,hayatınızın eksik taraflarına ve iyi gitmeyen şeylere mi kafa yorarsınız?

Çoğunlukla umutsuz ve çözümsüz olduklarını mı düşünürsünüz?

Her şeyin eksik ve olumsuz yanlarını mı daha fazla görürsünüz?

Bunu fark ederseniz,hemen durun ve artık kendiniz için daha iyi şeyler yapmanın zamanı gelmiş demektir. Sizin zihin detoksu yapmanız gerekebilir.


Devamı yakında…..

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir